BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


AKM’NİN YERİNE YENİ BİR OPERA BİNASI YAPILACAK

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: “AKM binasından hayır gelmeyeceği İstanbul Teknik Üniversitesi raporundan da belli. Rapor olmasa bile çıplak gözle görülüyor zaten. Cumhurbaşkanı da ilan etti zaten, orada İstanbul'a yakışan bir opera binasının yeniden projelendirilmesi ve yapılması gerekiyor. Biz onunla ilgili proje çalışmasını başlattık. Buranın alışveriş merkezi yapılacağına dair iddialar var. Öyle bir şey söz konusu değil, orada yeni bir opera binası yapılacak."

Bakan Nabi Avcı: "Yaratıcı Avrupa Programı güzel bir proje ama güzel işlerse. Şu anda düzgün işlemiyor. Düzgün işlesin diye biz bu kararı alıyoruz. Ayrılacağımızı bildirdik. Şu anda bu şartların yerine getirileceğine dair somut bir bildirim yok. Onun için Bakanlar Kurulu kararıyla çıkacağız eğer isteklerimiz yerine gelmezse."

Bakan Avcı: “Turizme katkı için uçaklara verilen yakıt desteği ile ilgili olarak 2017 için de benzer talepler var. Biz de bu taleplere sıcak bakıyoruz. Ama bunun için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Önümüzdeki günlerde o kararın da Bakanlar Kurulumuzdan çıkacağını ümit ediyorum. Bunu bir an önce de açıklamamız gerekiyor. Çünkü önümüzdeki sezon için turizm operatörleri kataloglarını hazırlıyorlar kasım ayı içerisinde. O kataloglarda yer almamız için bu açıklamayı bir an önce yapmamız gerekiyor."

Bakan Avcı: "Topkapı Sarayı'nın avlusunda oluşan çukur ile ilgili dramatik bir çukur söz konusu değil. Öyle büyük bir çukur değil, bir metre var yok bir çökme olmuş. Sebebini de biliyoruz, hiçbir risk yok. Hazine olarak kullanılan bölümdeki çatlak ciddi bir çatlak. Bu birdenbire ortaya çıkmış bir şey de değil. Ciddi bir çatlak ama çözümsüz değil."

Bakan Avcı: “Türkiye'nin turizm sektörünün kendisini Rusya, Almanya, İngiltere teşkil ettiği pazar profili ile sınırlandırmasının doğru olmadığını bize 2016 gösterdi."


Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binasına ilişkin, "O binadan hayır gelmeyeceği İstanbul Teknik Üniversitesi raporundan da belli. Rapor olmasa bile çıplak gözle görülüyor zaten. Cumhurbaşkanı da ilan etti zaten, orada İstanbul'a yakışan bir opera binasının yeniden projelendirilmesi ve yapılması gerekiyor. Biz onunla ilgili proje çalışmasını başlattık. Buranın alışveriş merkezi yapılacağına dair iddialar var. Öyle bir şey söz konusu değil, orada yeni bir opera binası yapılacak." dedi. 

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan ve gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Avcı, AB'nin kültür ve sanatı desteklediği Yaratıcı Avrupa Programı'ndan Türkiye'nin çıktığına yönelik medyada haberler yer aldığının hatırlatılarak, "Bu doğru mu? Doğru ise bu programdan çıkarken bir alternatif hazırlandı mı? Kültür sanat alanı bu karardan dolayı zarar görür mü?" şeklindeki soruya, Türkiye'nin bu karardan dolayı hiçbir zarar görmeyeceği yanıtını verdi.  

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, bu kararın alınmasında çok makul ve meşru sebeplerin bulunduğunu ifade ederek, fona Türkiye'nin yaklaşık bir buçuk milyon lira kadar katkıda bulunduğunu ama bugüne kadar fondan toplam bir proje için 157 bin avroluk bir destek alabildiğini anlattı. 

Türkiye'nin Yaratıcı Avrupa Programı'ndan "Biz onlara çok veriyoruz, onlar bize az veriyor." gerekçesiyle çıkmadığının altını çizen Bakan Avcı, şöyle konuştu: 

"Ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili ülkemizi de bizi de suçlayacak nitelikte bir projeye buradan destek verilmiş. Biz bu fonun karar alma süreçlerinde yokuz. Birinci itirazımız, biz buraya para veriyorsak burada hangi eserin hangi kriterlerle değerlendirileceği konusunda karar verme süreçlerinde bizim de temsilcimiz olsun. Bu çok makul bir talep. Yani belli bir yere ortak oluyorsunuz, para veriyorsunuz o parayla bir şeyler yapılıyor ama yapılacağı konusunda size sorulmuyor. Sorulmadığı gibi sizin aleyhinize olan bir takım işler konusunda da para harcanıyor. 

Çıkmak istememizin sebebi bu. Sözde Ermeni soykırımı ile ilgili bir projeye başvuruluyor, bu projeye bu fondan hibe veriliyor. Biz itiraz ediyoruz, 'Biz buranın üyesiyiz, bize bir sorun. Biz burada tarafız. 'Hayır, size sormak zorunda değiliz. Biz bu fondaki projeleri kendi oluşturduğumuz bir komite tarafından belirliyoruz. O komiteyi kim belirliyor? Biz niye o komitede de yokuz? Başkaları hangi kriterlerle var? O değerlendirme komitesinde yer alanların bizden üstünlüğü, farkı nedir? Bunun cevabını yok."

Bakanlar Kurulu Kararıyla Çıkacağız 

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, bundan sonra bu ortaklığın devam etmesi için karar alma süreçlerinde Türkiye'nin de yer alması gerektiğini, istenirse bunun dönüşümlü hale getirebileceğini dile getirdi.

Program çerçevesinde demokratik katılımın gerekliliğine işaret eden Bakan Avcı, "Yaratıcı Avrupa Programı güzel bir proje ama güzel işlerse. Şu anda düzgün işlemiyor. Düzgün işlesin diye biz bu kararı alıyoruz. Ayrılacağımızı bildirdik. Şu anda bu şartların yerine getirileceğine dair somut bir bildirim yok. Onun için Bakanlar Kurulu kararıyla çıkacağız eğer isteklerimiz yerine gelmezse." dedi. 

Sümela Manastırı 2018'de Ziyarete Açılacak 

Bakan Nabi Avcı, Ankara'da inşaatı devam eden Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) binasının ne zaman hizmete açılacağı, opera bale ve diğer sanat dalları için yeni binaların gündemde olup olmadığı, İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ile ilgili son gelişmelerin neler olduğu ve Sümela Manastırı'ndaki restorasyonun ne zaman ziyarete açılacağına ilişkin sorular üzerine, şöyle devam etti:

"Sümela, aslında bizim bitmesini beklediğimiz bir projeydi ama orada yukarıdan taş düşmeleri nedeniyle, oradaki müteahhit, yeni ortaya çıkan riskli durumu gidermek için bir keşif artışı talebinde bulundu. Bu keşif artışı makul bir talep. O tedbir alınmazsa yapılan düzenleme etkisiz olacak. Burayı ziyaret edecek insanların güvenliği bakımından da o düzenlemenin yapılması, onun için de keşif artışının sağlanması gerekiyor. Onlar yapıldıktan sonra 2018 Ağustosu'nda tamamen hizmete girecek gibi görülüyor." 

CSO Binası  

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Ankara'daki CSO binasının durumuna yönelik olarak da daha önce binanın yapım sorumluluğunun Bayındırlık ve İskân Bakanlığında, sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığında olduğunu anlattı.

İki defa ciddi keşif artışı yapılarak, projenin revize edildiğini ama buna rağmen bitirilemediğini belirten Avcı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanlarının "Kültür ve Turizm Bakanlığı, burayı alıp bitirsin." dediğini ifade etti. 

Bakan Nabi Avcı, "Biz bu konuyla ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla görüşüyoruz. O binanın gerçekten Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, artı benzeri başka orkestraların kullanımı için uygun hale getirilerek, proje tadilatlarının da yapılması gerekiyor. 2019 yılı içerisinde biter gibi görünüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla yaptığımız görüşmelerden çıkan sonuç o gibi görünüyor." diye konuştu. 

AKM Binasına Yönelik Tartışmalar 


İstanbul'daki AKM konusunun ise yılan hikayesine döndüğüne işaret eden Bakan Avcı, binanın 1946'da tiyatro olarak projelendirildiğini ve inşaatına başlandığını, 1956'da Bayındırlık Bakanlığının projeyi "kültür merkezi" olarak revize ettiğini, 1969'da İstanbul Kültür Sarayı adıyla hizmete açıldığını, bundan bir sene sonra da yangın çıktığını ve binanın kullanılamaz hale geldiğini anlattı. 

Bakan Nabi Avcı, binanın bu yangından tadilatının 7 sene sürdüğünü, 1977'de ikinci kez hizmete açıldığını ve bu süreçte de binaya yönelik tartışmaların başladığını söyleyerek, 1993'te koruma kurulu kararıyla binanın bulunduğu alanın "kentsel sit alanı" olarak tescil edildiğini ardından da 1999'da "korunması gerekli kültür varlığı" olarak binanın tescil edildiğini aktardı. 

Bu süreçten sonra bakanlığın talebiyle binanın betonarme taşıyıcı sisteminin dayanıklılığı hakkında Sakarya Üniversitesinden 2007'de alınan raporda, binaya yönelik çok ciddi sıkıntıların tespit edildiğinin altını çizen Avcı, binanın 2009'da tadilat, tamirat ihalesinin yapıldığını ama buna rağmen İstanbul 9. İdare Mahkemesinin, koruma kurulu kararının projelerinin iptaline karar verdiğini hatırlattı. 

Bakan Nabi Avcı, "Koruyamazsın, yıkamazsın, tadilat da yapamazsın" manasına gelen hukuki bir açmazın ortaya çıktığını ifade ederek, kültür merkezinin mevcut haliyle korunması sadece güçlendirme yapılmasına yönelik ihalenin gerçekleştirildiğini ama söküm işlemleri esnasında binanın ciddi tehlikeli durumda olduğunun tespit edildiğini dile getirdi. 

Orada Yeni Bir Opera Binası Yapılacak 


İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) incelemesinde de bu tahribatın beklenen seviyenin üzerinde olduğunun tespit edildiğini ve 23 Mayıs 2010'da Bakanlık oluruyla ikinci bir emre kadar işin durdurulmasına karar verildiğini belirten Bakan Avcı, şunları kaydetti: 

"Dolayısıyla bugün o binadan hayır gelmeyeceği İstanbul Teknik Üniversitesi raporundan da belli. Rapor olmasa bile çıplak gözle görülüyor zaten. Cumhurbaşkanı da ilan etti zaten, orada İstanbul'a yakışan bir opera binasının yeniden projelendirilmesi ve yapılması gerekiyor. Biz onunla ilgili proje çalışmasını başlattık. Oraya gerçekten Taksim'in genel düzenlemelerine uyan opera binası olarak hizmet verecek şekilde düşünülen opera binası yapılacak. Buranın alışveriş merkezi yapılacağına dair iddialar var. Öyle bir şey söz konusu değil, orada yeni bir opera binası yapılacak."

Bakan Avcı, AKM binasının bir sembol olarak görülmesinin anlaşılabilir olmadığının altını çizerek, "Mimari, özgün yapı mı? Hayır, değil. Daha önce yaşanmışlıkları itibariyle, orada öyle bir tarihi olay yaşanmıştır ki oranın muhafazası tarihsel önemine binaen anlaşılabilir. Zaman zaman onun önünde 'burayı yıktırmayız' tartışmalarından kaynaklanan gösteriler var. Bunlar böyle bir binayı tarihi sembol haline getirmeye yetmez." ifadelerini kullandı. 

Turizm Sektörüne Verilen Destekler

Turizmi canlandırmak için 200 yolcu getiren uçaklara 6 bin dolar yakıt desteği verdiklerini anımsatan Bakan Avcı, bu desteği yıl sonuna kadar uzattıklarını açıkladı. 

Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2017 için de benzer talepler var. Biz de bu taleplere sıcak bakıyoruz. Ama bunun için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Önümüzdeki günlerde o kararın da Bakanlar Kurulumuzdan çıkacağını ümit ediyorum. Bunu bir an önce de açıklamamız gerekiyor. Çünkü önümüzdeki sezon için turizm operatörleri kataloglarını hazırlıyorlar kasım ayı içerisinde. O kataloglarda yer almamız için bu açıklamayı bir an önce yapmamız gerekiyor. Ben şimdi burada söylemiş gibi oluyorum aslında, Bakanlar Kurulunda da inşallah kararımızı almış oluruz."

Sektöre verilen desteklere de değinen Bakan Avcı, acentaları Türkiye'ye davet ettiklerini, onlara teşvik primleri vaat ettiklerini ve yurt dışındaki acenta sahiplerine ayrıca eğitim gezisi düzenleyeceklerini söyledi.

Rusya ile Yaşadığımız Bir Kriz Bir Anda Tabloyu Olumsuza Çevirdi


Bu yılın turizm bakımında sıkıntılı geçtiğini, Türkiye'ye turizm konusunda çok ciddi tecrübe kazandırdığını ifade eden Bakan Avcı, "Türkiye'nin turizm sektörünün kendisini Rusya, Almanya, İngiltere teşkil ettiği pazar profili ile sınırlandırmasının doğru olmadığını bize 2016 gösterdi. Rusya ile yaşadığımız bir kriz bir anda bu tabloyu olumsuza çevirdi." diye konuştu.

Sektörün ve bakanlığın yapması gerekenlere değinen Bakan Avcı, Türkiye'nin mevcut turizm pazarlarını koruyarak, yeni pazarlara açılması gerektiğini ve bu konuda potansiyeli olduğunu anlattı.

Bakan Nabi Avcı Japonya, Hindistan, Çin, İran, Ortadoğu, Arap ülkelerine, kuzey Afrika ile kuzey ve güney Amerika'ya yönelik açılımların olduğunu, pazar çeşitlendirmesini mutlaka yapmaları gerektiğine dikkati çekti.

Turizmi canlandırmak için ürün çeşitlerinin tanıtılması konusunda da çalışılmasının önemini vurgulayan Bakan Avcı, Türkiye'nin ürün çeşitliliği konusunda sıkıntısını olmadığını, bu ürünlerin tanıtılması noktasında eksiklik bulunduğunu aktardı.

Her ilin ayrı ayrı tanıtılması gereğine işaret eden Bakan Avcı, Türkiye'de üç büyük dinin tarihi mirasları olduğunu belirterek, "Bunları iyi tanıtabilirsek, ürünlerimizi iyi tanıtabilirsek 2016'da yaşadığımız türden sıkıntıları bir daha yaşamayız diye ümit ediyoruz." dedi.

Türkiye'nin bir numara olmaması için hiçbir sebep bulunmadığını vurgulayan Bakan Nabi Avcı, "Bu çok planlı, programlı ve halkın, esnafın olumlu katkıları ile çok dikkatli ilerlemesi gereken bir süreç." ifadesini kullandı.

Bakan Avcı, Karadeniz'de risk altında olan birçok yaylanın denetim altına alınması konusunda çalışmaların yapılacağını ve tedbirlerin alınacağını kaydetti.

Gençlere Destek

"Hükümet programında yer alan 'gençlerin sanat üretmesi' konusunda bakanlığınızın attığı adımlar nelerdir?" şeklindeki soru üzerine Bakan Avcı, "Genç-Des Projesi"nin güzel düşünülmüş bir proje olduğunu belirterek, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal'a projeyi başlattığı için teşekkür etti.

Yasada "Genç-Des desteği, yıl içinde verilir ve o yıl içinde bitirilecek projelere verilir" dendiğini belirten Bakan Avcı, şimdi müracaat edilen tüm projelerin 31 Aralık 2016'ya kadar bitmiş olması, bitirilecek nitelikte olması gerektiğini söyledi. Bakan Avcı, "Yoksa siz çok parlak bir belgesel projesiyle geliyorsunuz, çok güzel. Ama iş takvimiyle bu haziranda biter. Dolayısıyla biz ona veremiyoruz." dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, önümüzdeki yıl taleplerin erkenden alınarak bunun telafi edileceğini vurgulayarak, bu yıl, bugüne kadar 350 projenin değerlendirildiğini ve hangilerinin ne kadar destek alacağının gelecek hafta duyurulacağını kaydetti.

Bakan Avcı geleneksel sanatlar, sahne sanatları, plastik sanatlar, edebiyat, müzik, sinema etkinlikleri, kısa film, animasyon, belgesel, dergi, senaryo, edebi eser, tiyatro metni yazımı gibi projeleri desteklediklerini ifade ederek, "Bu alanlarda gençler veya gençlere yönelik projeler hazırlayan yetişkinler bize müracaat edecekler, biz de bunlara çok ciddi destekler veriyoruz, vereceğiz. Önümüzdeki yıl da inşallah vermeye devam edeceğiz." dedi.

Statik Hesabı Yapılmadan Ahşap Kubbe Beton Yapılınca...

Topkapı Sarayı'nın hazine bölümünde derin çatlakların bulunduğu, sarayın önünde çukur oluştuğu yönündeki değerlendirmeler hatırlatılıp, "Bu çukurun olduğu bölümde risk var mı? Topkapı Sarayı'nda ne gibi düzünlemeler yapılması planlanıyor?" diye sorulması üzerine Bakan Avcı, Sarayın önünde "dramatik bir çukur" olmadığını söyledi.

Bakan Avcı, bu bölümde bir sarnıç bulunduğunu ancak sonrasında iptal olduğunu belirterek, yağmur sularının da etkisiyle burada derinliği bir metreyi bulmayan, çökmeden dolayı bir çukur oluştuğunu kaydetti. Bakan Avcı, "Dramatik bir çukur söz konusu değil. Öyle büyük bir çukur değil, bir metre var yok bir çökme olmuş. Sebebini de biliyoruz, hiçbir risk yok." dedi. Bazılarının obruk beklentisi bulunduğunu ifade eden Avcı, böyle bir şeyin de söz konusu olmadığını kaydetti.

Fatih Sultan Mehmet Köşkü'nde hazine olarak kullanılan bölümdeki çatlağın ise çok ciddi olduğunu belirten Avcı, "Bu birdenbire ortaya çıkmış bir şey de değil. Ciddi bir çatlak ama çözümsüz değil." diye konuştu.

Bu çatlağın iki açık sebebi olduğunu dile getiren Bakan Avcı, ilk nedenin sismolojik olduğunu söyledi. Bakan Avcı, sözlerine şöyle devam etti:

"Aslında buranın kubbesi ahşap kubbeymiş. Topkapı'nın bütün diğer birimlerinin kubbeleri gibi bunun kubbesi de ahşap olmasına rağmen 1940'larda birtakım aklı evveller, 'Almanlar gelirlerse çatından girerler, soyarlar' diye orayı beton yapmışlar. Beton kubbe yapıyorlar. O beton kubbe acayip bir yük bindiriyor duvarların üzerine. Statik hesabı yapılmadan ahşap kubbe beton yapılınca müthiş bir yük binmiş, zaten zaman zaman oluşan sarsıntıların da etkisiyle o çatlak büyümüş." 

Sismolojik araştırma kuyuları açtıklarını ve ölçümler yapıldığını bildiren Bakan Avcı, zemin etütlerinin de yapıldığını dile getirdi. Bakan Avcı, çalışmalar sonunda beton kubbenin alınacağını ve orjinalindeki gibi ahşap kubbe yapılacağını kaydetti.

(18.10.2016)